Bipolar Biri Nasıl Düşünür?
Bipolar birinin kafasında neler döndüğünü merak ediyor musunuz? Yani, o an birinin hayalini kurarken, bir sonraki saniye süper kahraman olup dünyayı kurtarmaya karar verebilir mi? Veya tam aksine, küçük bir çöp kutusunun önünde durup hayatın anlamını sorgulayan biri olabilir mi? Eğer bunları düşündüyseniz, yalnız değilsiniz! Bir bipoların zihin dünyası, adeta bir lunapark gibi; bazen hızla dönen bir çark, bazen de birdenbire durağanlaşan bir tren… Gelin, biraz eğlenceli bir şekilde bu “düşünce lunaparkında” neler olup bittiğine göz atalım!
Bipolar Beyin: Hızlı Giden Ama Nereye Gittiğini Bilmeyen Bir Arabaya Benzer
Bipolar bozukluğu olan birinin beyninde her şeyin normal olmadığını düşünmek, biraz da olsa yersiz olabilir. Çünkü bu insanlar genellikle duygusal olarak iki uçta yaşıyorlar: Bir tarafta muazzam bir enerji, neşeyle dolu bir hayat, diğer tarafta ise tamamen çökmüş, hatta yere paralel bir ruh hali. Aslında bipolar biri düşünce tarzını biraz erkeklerin ve kadınların yaklaşımlarına benzetebiliriz. Çünkü bu farklı ruh hallerinin ardında çok farklı düşünme biçimleri yatıyor.
Erkekler çözüm odaklıdır, değil mi? Çoğu erkek, bir sorunu ya da zorluğu karşısında hemen çözüm üretmeye çalışır. “Açıkça bir şeyler yanlış, bir çözüm bulmalıyız!” diyerek, biraz stratejik düşünerek sorunu çözme yoluna giderler. İşte bipolar birinin “manik” döneminde, o an her şey mükemmel, her şey çözülmüş gibi görünür! Yani, beynin hızla çalışan, strateji kuran, “Bugün dünyayı değiştireceğim!” diyen halidir. Erkeklerin pratik, çözümcü yaklaşımı burada devreye girer ve her şey biraz “şahane” olmaya başlar.
Ama bir de kadınlar var. Onlar ilişkilerden, empati kurmaktan ve duygusal bağlardan beslenirler. “Bir insanın duygusal ihtiyaçları nelerdir?”, “Bu anı en iyi nasıl yönetebilirim?” gibi sorularla gününü geçirebilirler. Ve tam da bu yüzden, bipolar birinin “depresif” dönemi, tam bir kadın mantığıyla şekillenebilir. Duygusal olarak kendisini boşlukta hisseden, ilişki odaklı, başkalarının duygusal durumlarını önemseyen ve tüm dünyayı anlamaya çalışan bir insan profili ortaya çıkar. Gerçekten de, o an beynin içinde sanki kalp şeklinde bir düşünme süreci çalışır: “Bunu nasıl düzeltebilirim?” Ama genelde bu dönemde bir şeylerin “düzeltilmesi” pek mümkün olmayabilir.
Bipolar Zihin: Bir ‘Bipolar Bluetooth’ Gibi
Bir bipolar beyin, bazen öyle hızlı bir şekilde birbirinden bağımsız düşünceler arasında geçiş yapar ki, bir nevi “bipolar Bluetooth” gibi çalışır. Örneğin, kahvaltıyı yaparken, birdenbire NASA’dan bir teklif alabileceğini düşünebilir! O anda dünyanın en başarılı girişimcisi, hayaline girebilecek en büyük projelerin lideri gibi hissedebilir. Biraz sonra ise, o kadar dikkat dağınıklığı yaşar ki, gözünde sadece “büyük bir boşluk” oluşur ve o boşlukta ne yapacağını, kim olduğunu, neden uyandığını bile unutur. Tam bir zihin karmaşası!
Bipolar düşüncelerin bu değişken doğası, bir yanda gerçekten muazzam bir yaratıcılık sunarken, diğer yanda ise çok büyük bir belirsizlik yaratır. Bir bipolar, diğer bir insanın zihinsel dünyasına göre daha fazla hayal gücüyle donanmış olsa da, aynı zamanda bu düşünceler arasında sağlıklı bir denge kurmak da zor olabilir.
Hayatın İki Ucu: Mutluluk ve Hüzün Arasında
Bipolar birinin düşünce tarzı, günün saatine, ortamın atmosferine veya kişisel ruh haline göre şekillenir. Manik bir dönemde, her şey olağanüstü güzel, her şey mümkünken, depresif bir dönemde en basit iş bile büyük bir yük haline gelebilir. Tüm dünya bir yanda dondurulmuşken, diğer yanda her şey hızla dönmeye devam eder. Bir uçtan bir uca savrulurken, içsel dünyada dengeyi bulmak da oldukça zor olabilir. Ama bu insanları tanımak, onların bu dalgalı ruh halini anlamaya çalışmak, oldukça öğretici bir deneyim olabilir.
Sonuç: Bipolar Düşünceler, Gerçekten Bize Ne Öğretiyor?
Bipolar birinin düşünme biçimi, bizlere hayattaki dengeyi bulmanın ne kadar zor olduğunu, bazen insanların duygusal yoğunluklarının ne kadar değişken olabileceğini gösteriyor. Gerçekten, bazen bir bipolar kişi düşünceleri arasında o kadar hızlı geçişler yapar ki, bir bakıma hayatın tüm renklerini bir arada yaşama fırsatını yakalar. Tabi ki bu, her zaman eğlenceli olmayabilir. Ama eğlenceli olan kısmı, herkesin bu farklı düşünce biçimlerine biraz daha empatik bakabilmesi.
Peki ya siz? Bir bipoların düşüncelerini anlamak hiç aklınıza gelmiş miydi? Düşünceleri sizce gerçekten ne kadar hızlı değişiyor? Yorumlarda buluşalım!